Kostüm, Aykağan Yüce’nin üçüncü şiir kitabı. Şiirde ısrarcı olduğunun ve şiirle yol yürümek istediğinin bir göstergesidir bir şairin üçüncü kitabı. Yüce de öyle. Şiirlerini uzun yıllardır takip ettiğim bir şairin yeni kitabını okurken artık aşinası olduğum imge duraklarına işaretler koyarak okudum Kostüm’ü.
Kiralık Oturduğumuz Ev kitabı hakkında da yazmıştım Yüce’nin. Söyleyişteki rahatlık ve dizeler arasındaki geçişler Kostüm’de de şiire nefes aldırarak yerli yerinde kullanılmış. Uzun dizelerle kurduğu şiirlerinde, özgün bir ses ve imge ile şiirini diri tutuyor şair.
Aykağan Yüce’nin şiirlerinde sıkça rastlanan temalar arasında mücadele, yalnızlık, direniş ve aidiyet yer alıyor. Onun şiirleri, genellikle insanın kendi benliğiyle ve dış dünyayla olan ilişkisini sorguluyor. Yani, çevresinde olup bitene karşı ses veren bir şairle karşı karşıyayız. Sınırları geniş bir var oluş mücadelesi bu. Evden başlayıp sokağa, şehre, dünyaya meydan okuyan bir efkârı başından aşmış bir şair duruşu. Şiirlerinin isimlerine bakacak olursak bu duruş daha da netleşecektir.
“Üç General, Kentsoylular, B.i.m, İstanbul sözleşmesi, Eylemsizlik kararı…”
Yaşadığı dünyaya sözü ve duruşu olan bir tavır takınıyor Aykağan Yüce. Vurdumduymaz değil, sorgulayan ve sarssan bir tavır onunki.
“İndirimde olan bir ürün için tebessüm eden kasiyer kız
Savaşın da bir ahlakı var gece yatmadan önce”
“Bizi yarı yolda bırakacak kadar sahte oy pusulaları
Hayatımızın hemen üzerinden geçen uçaklar”
Biçim açısından Aykağan Yüce şiiri geleneksel kalıplardan uzak, ama onlara tamamen sırt çevirmeyen bir anlayışta ilerliyor. Serbest şiirlerinde ahenk, ritim ve ses uyumu düzeni dikkat çekiyor. Bu yönüyle Yüce’nin şiiri çağdaş bir nefes taşırken, hem de şiirsel geleneğe bağlılığını sürdürüyor.
“Diri duruyorsun karşımda, saç tellerin incelmiş
Körelmiş ucu keskin bıçağın. Bileylesen yeniden dirilir mi?”
Aykağan Yüce’nin şiirlerinde dil, hem sade hem de katmanlı bir yapıya sahiptir. Kitaba ismini veren “Kostüm” şiirinde, günlük yaşamdan alınan imgeler (cenaze, hadise, nüfus sayımı) ile daha soyut ve evrensel kavramlar (tek hamlelik rest, hepsi için birer döküm) ustalıkla bir araya getirilmiş. Bu imgeler, okuyucunun hem somut bir sahneyi gözünde canlandırmasını hem de şiirin daha derin anlamlara ulaşmasını sağlıyor. “Maskeli baloya katılan eyes wıde shut bir his” dizesi de bu şiirde yer alıyor, “Faturaya yansıyan bir şey ortak kullanım alanı” dizesi de bu şiirde geçiyor. Yüce’nin şiiri hayat gibi; her renkten bir tutam kalıyor içimizde.
Aykağan Yüce, şiirlerinde modern Türk şiirinin tüm imkânlarını kullanarak, kendine özgü ses yakalamış bir şair. Onun şiirinde, II. Yeni’nin imge zenginliğini ve toplumcu gerçekçi şiirin duruşunu görmek mümkün. Yüce, bu etkileri kendi bireysel ve çağdaş bakış açısıyla harmanlayarak özgün sesini yakalamış. “Seçim Kanunu, Kiracılar için Tebligat, Magazin” ve diğer şiirlerinde görüldüğü üzere, onun şiirleri hem kişisel bir iç döküş hem de kolektif bir başkaldırı niteliğindedir.
“Bir duvar ustasının beklediği haber
Vur balyozu, alnından vurulsun
Bu kara haber!”
Yaşadığımız günlerin karmaşasına şiirin dünyasından bakmak için Aykağan Yüce’nin şiir Kostüm’üyle çıkmak gerek kargaşanın tam ortasına. Belki üstümüzden bir kuş geçer ya da bir şiir bizi alıp tenhalığa savurur.
“İşte bu çağda, bu buzul çağında, birer çiçek hastalığına tutulmuş tenimiz”
Aykağan Yüce – Kostüm- Orlando Art – 2024