Biyografi yazmak oldukça meşakkatli bir süreçtir. Ele alınan konunun gerçek hayatla bire bir uyumlu olması gibi bir keskin çizgi her zaman varlığını korur. Tartışmalı konuların gündeme getirilmesi, az bilinen mevzuların gün yüzüne çıkarılması gibi detaylar, biyografiyi daha dikkat çekici hale getirir. Bu yüzdendir ki biyografi yazarının sadece hakikati kaleme alan bir yazar olmasının ötesinde kalemini budaktan sakınmayan bir yüreği de kuşanması bu tür eserlerden beklenen bir sonuçtur.

Reşit Güngör Kalkan, bir deneme yazarı olarak hazırladığı birbirinden değerli biyografi eserlerini de kazandırmıştır edebiyat dünyamıza. Klâsik biyografiler ortaya koymaz Kalkan. Denemedeki ustalığını biyografik eserlerinde de konuşturur adeta. Kaleme aldığı kişilerin neredeyse tümü için marjinal kişiler diyebiliriz. Haklarında yazmanın ustalık ve cesaret isteyeceği kişiler bunlar: İlhami Çiçek, İsmet Özel, Mitat Enç, Ülkü Tamer, Nuri Pakdil.

Yıllar önce okumuştum Reşit Göngör Kalkan’ın İlhami Çiçek biyografisini. Daha sonra yaşadığım yoğun taşınma süreçlerinde birçok kitabın yeri değişti. Zamanla ben de kitaplar da savrulup durduk. Bulduğum bir boşlukta kitapları düzenlerken uzun yıllardır benden uzak kalan kitaplarımla tekrar buluşmuş oldum. İlhami Çiçek de onlardan biriydi. Tekrar okudum kitabı, aynı heyecan ve buruklukla. Sadece klâsik bir biyografik eser olarak bakmamak gerek bu kitaba. Çiçek’in kısa süren hayatından özellikle genç şairlerin çıkaracağı büyük dersler de ayrıntılı olarak veriliyor. Edebiyatın ve özellikle yazmanın ne kadar zorlu bir süreç olduğunu Çiçek’in hayatında tüm ayrıntılarıyla görürüz.

Reşit Güngör Kalkan, ön sözde İlhami Çiçek’ten, kitabı yazma süreci ve sebeplerinden bahsediyor.

“İlhami Çiçek okunuyor, yazılıyor, konuşuluyor. Bununla birlikte, aradan geçen otuz beş yıla rağmen onunla ilgili yapılmış dişe dokunur herhangi bir çalışma maalesef yok. Gerek şiirlerini neşrettiği Edebiyat dergisi çevresinin gerekse şiir okuyucusunun zihninin bir köşesini sürekli meşgul etmesine rağmen, ne sağlığında ne de vefatından sonra kadirşinaslık sayılabilecek bir yaklaşım sergilendi. (s.10)

Kitabın ilk bölümlerinde Çiçek’in çocukluk yılları, öğrencilik hayatı anlatılıyor. Daha sonra onun şiirle tanışması, dergilere olan ilgisi ve Edebiyat dergisi ile ilk irtibatları veriliyor. Kitabın merkezinde İlhami Çiçek olduğu kadar Edebiyat dergisi çevresi ve özellikle Nuri Pakdil de var. Çünkü Çiçek’in edebî ve zihinsel gelişiminde bu çevrenin etkisi büyük.

Öğretmenlik hayatı, evliliği, yaşadığı bunalımlar, edebî çalışmaları da ayrıntılı olarak anlatılmış. İlhami Çiçek’in kısa süren hayatında genç şairlerin çıkaracağı çok önemli notlar var. Reşit Güngör Kalkan, bu noktaya özellikle vurgu yapıyor. Biz bugün İlhami Çiçek’e şair diyorsak bu sıfatı ona kazandıran şiir sayısı otuz üç. Şiir çalışan bir şair İlhami Çiçek. Niceliğin değil niteliğin ne kadar önemli olduğunun çok önemli bir göstergesidir onun şiirleri. Dünyaya farklı bir gözle bakan, hakikatin ardına düşen, karmaşıklıklar içinde insanın ruh hallerini okuyan bir şiirin şairidir o.

“İnsan gerçeğinden hareket eden İlhami Çiçek, eşya ve hadiseler karşısında esaslı bir şaşkınlık yaşatır Satranç Dersleri’ni okuyanların ruhlarına. Kaygısı ruhuyla ruhumuza uzanan klasiğin dışında bir esenlik sunmaktadır. (s.49)

Bir ruhun şiire nasıl sirayet ettiğini gösteren bir imge dünyası vardır Çiçek’in. Ruh bunalımlarının artması ve onu esir alması hayatını bir cendereye alsa da o, şiire olan tutku ve inancını yitirmeden yazmaya devam eder.

Reşit Güngör Kalkan, İlhami Çiçek’in hayatının tüm köşe taşlarını kaynaklar ve şahitler eşliğinde veriyor. Birçok soru işaretinin de yer aldığı bir yaşam öyküsüne birinci elden kaynaklarla adeta ışık tutuyor. Kitapta mektuplar, söyleşiler, notlar İlhami Çiçek’i daha iyi tanıma ve anlama yolculuğumuzu anlamlı kılan kaynaklar.

“İlhami Çiçek, kısa ömrüne sığdırdığı uzun hüznü ve aynı kalıp içinde dondurulmuş gibi görünen fakat diriliğiyle sürekli devinen, sıçrayan, boyutlanan şiirleriyle Türk şiirinin bir dönem tıkanmaya yüz tutan nefesini açma yolunda yoğun çaba göstermiş orijinal bir isim olarak umuyorum ki önümüzdeki yıllarda daha çok konuşulacak ve yazılacaktır. (s.161)

Reşit Güngör Kalkan’ın büyük bir emek mahsulü olan kitabı, İlhami Çiçek’i tanımak ya da daha yakından tanımak isteyenler için kaynak niteliğinde değerli bir eser olmuş. Bir şair ruhunun satranç kadar girift ve kendi içinde gizemlerle dolu olduğunun en iyi örneğidir İlhami Çiçek’in hayatı. Okumak ve şairin duruşunu anlamlandırmak için kitabın kapağını aralamanız yeter.

(İçimde kalan bir cümleyi de buraya not düşmek istiyorum. Keşke Tokat, İlhami Çiçek’in hayatında güzel anılarla yer eden bir şehir olarak kayıtlara geçseydi. Hayat bu, insanın başına nerede, ne zaman, ne geleceğini bilmek mümkün olmuyor. Bu da bir de nasip ve kader meselesi.)

Reşit Güngör Kalkan- İlhami Çiçek Türk Şiirine Buruk Bir Armağan-Okur Kitaplığı-2018

Yazıyı Paylaş:

By Mustafa Uçurum

Tokat doğumlu. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Adapazarı’nda; üniversiteyi Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okudu. Arkadaşlarıyla Martı dergisini ve Yitik Düşler Edebiyat dergisini, daha sonra Tokat merkezli Polemik dergisini çıkarttı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir