“Ben ölünce beni kim yıkayacak?” diye soruyor gassal Baki. Yani Ahmet Kural. Bu soru bile sarsıcı etkisi ile insanı şöyle bir titretmeye yetiyor. Aslında bu soruyu herkes kendine de sorabilir.
Gassal, Tabii’nin yeni dizisi. 10 bölüm. 10 bomba etkisi… Her bölüm ağır tahribat içeriyor.
Kısa, öz, mesajlar güçlü. Mesleği gassal olan Baki’nin yalnız ve hüzünlü hayatı.
Oyunculuklar müthiş. Herkes sanki rolleri için biçilmiş kaftan. Hele de her bölüm sonunda Şahin Kendirci’nin birden sahnede belirmesi ve canlı canlı okuduğu damardan şarkılar… Bu finalleri kim düşündüyse çok iyi bir iş çıkarmış.
Öyle entel dantel tavırla; “Ben Türk dizisi izlemiyoruuum, Türk müziklerini hiiiçç dinlenmeemm!” tavırlarına girmedim, girmem de. Adam gibi olduktan sonra Türk dizilerini de izlerim. Müzikte ise zaten tercihim net. İlk sırada Müslüm Gürses olmak üzere her tür müziği dinlerim.
TRT çok iyi bir iş çıkarmış. Gassal’ı izlerken ne yapacağınızı şaşıracağınız muhahkak. Güleyim mi ağlayım mı arasında gidip geleceksiniz. Ahmet Kural’ın oyunculuğu zirve yapmış bu dizide. Yönetmen de Selçuk Aydemir olunca ortaya eşsiz bir dizi çıkmış.
Dijital platform denen bir rezillik kol geziyor. Küfür, ahlaksızlık, çıplaklık başta olmak üzere her türlü rezillik var bu kanallarda. TRT’nin Tabii kanalı bunlarla kıyaslanamaz bile. Her şeyiyle tam bir aile kanalı.
Başta oyuncular olmak üzere tüm Gassal ekibini kutluyorum. Dizinin tümünü izleyenler 2. sezonu iple çekecek. Bu kesin.
Yazmak soylu bir eylemse, dinlemek veya okumak daha da soylu bir erdemdir.
Tabii platformunun isminin fıtrata bir gönderme olduğunu düşünüyorum. İfsada karşı ıslahı, yozlaşmaya karşı fıtratı korumayı hedefleyen bir stratejiyi gözetiyor olmasını çok isterim.