Algıları yönetmek diye yeniçağ uydurması bir kokuşmuşluk var. Yalanın, dolanın, çamur atmanın adıdır algıları yönetmek.
Öncelikle ortada yaşanmış bir olay olacak. Fakat bu olayda yaşanan gerçekler birilerinin işine gelmeyecek. Hemen devreye önce algı girecek. Algının yalanı yayılacak. Sonra insanların hassas noktalarına hücum edilerek algılar yönetilmeye başlanacak. Günümüzde hiçbir şey ortaya koyamayan zihniyetin yaptığı tam da bu.
Günlerdir gündemi meşgul eden; “Teğmen olayı, kılıçlı yemin, teğmenlerin yemini” gibi birçok şekilde kamuoyuna sunulan olayın gerçeğini aslında herkes biliyor. Fakat buradan biz ne elde edebiliriz diyen zihniyet hemen devreye girdi ve bir yemin töreninde yaşanan disiplinsizliği; “Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyen teğmenler ihraç edildi.” diye lanse ettiler. Elbette bu numarayı yiyen milyonlarca insan oldu.
Hiç kimse “Mustafa Kemal’in askeriyiz!” dedi diye ordudan atılmadı. Türk ordusu dünyada disipliniyle tanınır. Teğmenlik rütbesini elde etmiş, okulunu dereceyle bitirmiş kişilerin izin verilmeyen bir uygulamayı yapmanın yasak olduğunu bilmeme ihtimalleri var mı, elbette yok. Yani her şey bir kurgudan ibaret. Kendi keyif ve kafalarına göre emre itaatsizlik ederek korsan yemin töreni yapan hem de kılıç çekmenin orduda bir başkaldırı olduğunu bilerek bu eylemi gerçekleştiren teğmenlerden beş tanesi ihraç edildi.
Sonra ne oldu peki? Okuyup araştırmayanlar birilerinin de gazına gelerek, daha da büyük kitle algıları yönetmek için teğmenlere destek verdi. Şimdi bu teğmenler soluğu Anıtkabir’de alıp Atatürk’ü ne kadar sevdiklerini de tescillediler ve bunun mükafatını almaya başladılar. Başta İzmir Büyük Şehir Belediyesi olmak üzere birçok belediye bunlara kucak açtı. Daha da kucak açacaklar olacaktır.
Sonuç nedir? Disiplinsiz davranışlarından ve emre itaat etmediklerinden dolayı ordudan ihraç edilen teğmenler oluşturulan algı ile birileri tarafından kahraman gibi ağırlanmaya devam edecekler. Daha sonra kapağı nereye atacakları da malum bir sonuçtur.
Şunu da unutmayalım. Bir zamanlar Türk ordusundan namaz kıldığı için, ailesi başörtülü olduğu için yüzlerce genç atıldı ve kimseler de onlara sahip çıkmadı. Onlarınki algı değildi. Bildiğin gerçek yaşamdı. Hem de adı Peygamber ocağı olan ordudan atılmışlardı. Suçları da inançlarını yaşamak istemeleriydi.
Siz siz olun, algılarınızı kimseye yönettirmeyin. Bugün algısını kaptıran yarın kişiliğini de kaybeder. Kılıç keskindir ama kılıcı nerede ne zaman çıkaracağını ve bunun adabını bilmek gerek. Unutulmamalı ki en keskin kılıç adaletin kılıcıdır.