Boykot’u şu şekilde tanımlıyor TDK sözlük: Bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesmek.
Boykota yabancı değiliz. Kendi bildim bileli alışveriş yaparken temkinli olmaya gayret ederim. Yahudi mallarını evime sokmam. Yahudi’ye destek verdiğini bildiğim firmaların ürünlerinden uzak dururum. Açıktan açığa Müslümanı hedef alan kim varsa ona karşı duruşum nettir. Onların ürünlerini almam, alınmaması için elimden gelen gayreti gösteririm.
Boykota karşı tavrım günlük değil ömürlüktür. Dünyada mazlumlara karşı zulüm devam ederken buna en küçük destek veren kim varsa benim ebedî boykot listemdedir. İçilmeyecekse içilmez, alınmayacaksa alınmaz. “Ama, fakat, lâkin” gibi köşesi olmayan ifadelere yer yoktur bu tutumumda. Üzerinde mazlumların kan kokusu olan her şey günlük değil ömürlük boykot listemdedir.
Bugünlerde bir boykot havası estirmek isteyenlere bir bakalım.
- Biz Filistin için Gazze için boykot çağrısı yaparken; Siz almasanız ne çıkar deyip boykota katılmayanlar
- Bana ne Filistin’den Gazze’den diyenler
- Kola içmezsem duramam diyenler
- Yerli ve milli ne varsa düşmanca tavır takınanlar
- Ne için boykot yaptığının farkında olmayıp birilerinin gazına gelenler
- Bizden olmayanlara yaşam şansı yok diyenler…
Kendi ülkesinin ürünlerini bir günlük, saatlik, anlık bile olsa boykot edenler acaba kendilerini nereli hissediyorlar diye sormak gerek.
Kendi toprağına düşman olanlar, kendi değerlerini hiçe sayanlar ister istemez yabancı bir yüzle yaşamak zorunda kalacak.
Boykotun tanımına dönelim. “Bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesmek.”
“Günlük” olarak yerli ve milli olan her şeyi boykot listesine alanlar bu tanıma göre kendi ülkesiyle ve kendi insanı ile ilişkiyi kesmek istiyor. Ne denebilir ki böyle düşünenlere: devam edin boykotunuza, her gün biraz daha kendi toprağınızdan ve değerlerinizden uzaklaşarak hem de…