Birden kaybolmuş buldum kendimi görkemli karanlıkta
Koptu mu bütün ipler çarpıldı mı yüzümün tazeliği
Oysa değil, hiç değil benim için her yer Türkiye
Kurşun geçse, içim gitse, sevmek bitse her yer Türkiye
Annem bir yağmur gibi yetişir, duaları sıkı
Bilir, bir oğul nasıl kalkar ayağa, bir ırmak nasıl yol değiştirir
Bu benim dilimin tutulması gibi
Camın kırılması, yazdan geçilmesi, herkesin üşümesi gibi bir şey

Çokça siyah, çokça resmî bir duruşum var
Caddenin iki yanında yetim kalmış bir selamı çoğaltıyorum
Kurtarılacaklar, yüzünü saklayanlar var şansı yok hiç birinin
Resmî hizmete mahsus gülümsemeler arasında kalışım
Araya kimseyi almayışım var uç uca bir tören mangasında
Konuşacağım yine de patronlara inat
Aklıma geleni söyleyeceğim kalbimi susturana dek
Ben ayrı bir düzen tutturup sonsuz emaneti salacağım göğe
Yaşamak güzel dedikçe güzel olacak memleket de

Yazıyı Paylaş:

By Mustafa Uçurum

Tokat doğumlu. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Adapazarı’nda; üniversiteyi Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okudu. Arkadaşlarıyla Martı dergisini ve Yitik Düşler Edebiyat dergisini, daha sonra Tokat merkezli Polemik dergisini çıkarttı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir