Şükür ki halen aramızda bulunan, sözleriyle gönlümüze yıkılmaz surlar inşa eden ustalarımız var. Onların varlığı bile kendimize çeki düzen verme noktasında bizim için büyük bir bahtiyarlıktır. Anlayan ve anlatan olmak bu devirde büyük sorumluluk içerdiğinden bu yolda ömür tüketenler eksik olmasınlar. Olmasınlar ki biz tutunacak bir ışığımız olduğuna olan inancımızı her dem tazeleyelim.
Metin Önal Mengüşoğlu; şiirleriyle gönüllere kurduğu tahtın yanında düşünce adamı sıfatıyla da her zaman gündemde olmuş bir isimdir. Sorgulayan, olayların, fikirlerin kaynağını işaret eden bir gönül insanıdır o.
Şimdi 2014’ün son ayında “Anladıkça Artan” adlı kitabıyla geniş açılı bir düşünme ortamı oluşturacak açılımlarla karşımızda. Aslında ondan uzun yıllardır dinlediğimiz, okuduğumuz sözler bu kez derli toplu olarak Anladıkça Artan’da bir araya getirilmiş.
Yüksek matematik diye bir şey var
Bir zamanların meşhur deyimiydi bu. Derin mevzulardan bahis açılınca olaylara yüzeysel bakanlar için “Yüksek matematik bilmek gerek” denirdi. Mengüşoğlu’nun kitabının temel noktası burada yatıyor. “Yüksek Matematik” adlı yazı kitabı ele alırken anahtar ifade olarak akılda tutulması gereken hassas nokta. Mengüşoğlu ile Ömer Şevki Hotar’ın Nida dergisindeki yazışmalarına bir anlam veremeyenlere, yazılanları anlamayanlara Hotar; “Siz anlamazsınız, bunlar yüksek matematik” cevabını verirmiş.
Bazı mevzular derinlemesine bir algılama ve kavrama ister. Mengüşoğlu kitabında bu konular üzerine düşüncelerini sıralıyor. Her zaman yaptığı gibi nerdeyse tüm yazılarında asıl kaynağa yönelmenin önemini anlatıyor, hurafeden ve kulaktan dolma bilgiden uzak durmak gerektiğini vurguluyor. Kaynak Kitap, yardım istenecek Allah’tır. “Mümin; şefaatçi, yardımcı, yaratan, yaşatan, öldüren olarak yalnız Allah’ı bilir.” diyerek müminin vasıflarını sıralıyor. Çünkü kitapta Mengüşoğlu’nun önemle üzerinde durduğu nokta çok net: “Alllah’a güveniyorum çünkü O her zaman doğru söyler.”
Anlaşılmaz bir şey yoktur aslında dünyada. Anlamamak, kavramları karıştırmak vardır. Nükteli bir söyleyişle; “yüksek matematik” hakikatin kendisidir. Anlamak için çaba göstermektir esas olan. Allah her şeyi apaçık kullarına söylemektedir. Gizli olan değil aranmayan vardır. “Çünkü Allah kullarından kendileri için gerekli olan hiçbir şeyi gizlemiştir ve gizlenmesini de istemez.” diyor Mengüşoğlu. Tüm kitap boyunca bizi takip eden gerçek şudur: Bilinmeyen değil araştırılmayan gerçek vardır.
Tevhidi bilinç aşısı gerek
Tevhid bilincini geliştirmek. Ülke ve dünya Müslümanları arasında yaşanan problemleri sıralayan Metin Önal Mengüşoğlu, kurtuluş reçetesini sunuyor. “Tevhid bilincini kuşanmak.” Hayatımızı kuşatan, hurafelerin, sahteliklerin en önemli sebebinin de bu bilinç eksikliğinden kaynaklandığını söylemekte yazar.
Fakat umutsuz değil, bilakis umudu da büyük Mengüşoğlu’nun. Tevhid bilinciyle kuşanan nesillerin varlığının bir teminat olduğunu söylerken bunu sadece ülkemizde değil tüm dünyada geçerli olduğunu belirtmekte. “İslam düşmanlarının yüreklerine korku salan da işte asıl bu idrak yolundaki gelişmedir.” Müslümanların artık imanları üzerine düşünen, kamusal alanda söz sahibi olmaya başlayan kişiler olmaya başladıkları için daha bir gür çıkmaktadır sesleri.
Sıradan insanlar olmaktan uzak durmayı tavsiye ediyor Mengüşoğlu. Sırayı, hizayı bozarak, hayırda yarışarak ancak gerçek mümin olunacağını, tevhid bilinciyle karakterlerin gelişebileceğini söylüyor ve pekiştiriyor; anladıkça artacak inancımız.
Metin Önal Mengüşoğlu- Anladıkça Artan – Okur Kitaplığı- 2014