İlk kitapları çok önemli bulurum. İlk adımlar gibidir bu kitaplar. Heyecanlı, güçlü ve ileriye bakan Genelde yazılanlar kitap boyutuna gelene kadar öncelikle dergilerle okuyucularla buluşur. Bazen de ilk olarak kitapta bir araya gelerek okuyucunun gönül hanesine konuk olur yazılanlar. Bu elbette bir tercih meselesi. Sonuç ne olursa olsun gönülden düşen her harf, günü gelince okuyucunun karşısına çıkar.

Ahmet Serdar Oğuz, aynı şehri paylaştığımız bir şair. Kitabının oluşum aşamasına da şahit olduğum, şair kumaşını yazdığı her dizede taşıyan bir kaleme sahip Oğuz. Şiirlerini dergilerle değil ilk olarak kitabı aracılığıyla okuyucunun beğenisine sunan bir şair olan Oğuz’un ilk kitabı İclal bir Muamma, Sokak Kitapları Yayınları arasından çıktı.

Ahmet Serdar Oğuz’un İclâl Bir Muamma adlı şiir kitabı, insanın varoluşsal arayışlarını, aşkı, ayrılığı ve ilahi olanla bağı derin bir tefekkürle işleyen bir kitap. Kitap, şairin kişisel yolculuğunun izlerini taşırken, aynı zamanda evrensel bir dil kurarak okuyucuyu kendi iç dünyasında bir gezintiye davet ediyor. Oğuz’un şiirleri, mistik bir atmosferle modern dünyanın çelişkilerini harmanlayarak, hem bireysel hem de toplumsal meselelere dokunan güçlü bir poetik ses sunuyor.

Kitap, insanın varoluşsal sorgulamalarını merkeze alıyor. İsra, Gök Tuval, Aşığın Vebası gibi şiirler, bireyin kader, ölüm, aşk ve ilahi olanla ilişkisini irdelerken, İkbal-i İslam’ın Muhkem Sancısı ve Kudüs Yenilgisi gibi şiirler, toplumsal ve tarihsel bir bilinçle yazılmış. Şair, bireysel içsel yolculuğu ile kolektif hafızayı birleştirerek, hem kişisel hem de evrensel bir dil yaratıyor. Şiirlerde sıkça görülen tefekkür, insanın kendini ve evreni anlama çabası olarak öne çıkıyor. Bu tefekkür, kimi zaman mistik bir dervişin içsel yolculuğu, kimi zaman da modern dünyanın kaosunda kaybolmuş bir bireyin çığlığı olarak beliriyor.

Oğuz’un şiirlerinde aşk, hem dünyevi hem de ilahi bir boyutla ele alınıyor. Buğlem ve Yâr-i Ebed gibi şiirler, dünyevi aşkın naif ve derin duygularını yansıtırken, Hüccet ve Tefekkür Katresi gibi şiirler, ilahi aşka ve teslimiyete vurgu yapıyor. Bu ikilik, kitabın temel gerilimlerinden birini oluşturuyor: İnsan, hem fani hem de ebedi olan arasında bir muamma içinde sıkışıp kalıyor.

Oğuz’un dili, hem yalın hem de yoğun bir imge dünyasıyla zengin. Şiirlerde, Anadolu’nun kültürel ve manevi mirasından beslenen imgeler, Kur’an-ı Kerim’den ve İslam tasavvufundan ilham alan motiflerle birleşiyor. Örneğin, İsra şiirinde Kur’an’dan alıntılarla örülü bir dil, insanın kader ve kıyamet karşısındaki çaresizliğini ve umudunu işlerken, Gök Tuval’de doğa imgeleriyle aşkın evrensel bir tablosu çiziliyor. Şair, doğadan, mitolojiden ve tarihten aldığı imgeleri ustalıkla harmanlayarak, okuyucuya hem görsel hem de duygusal bir deneyim sunuyor.

Dil, kimi zaman sert ve keskin, kimi zaman ise naif ve içe işleyici. Aşığın Vebası gibi şiirlerde yoğun bir sorgulama ve isyan hissi hâkimken, Buğlem gibi parçalarda duygusal bir yumuşaklık ve samimiyet öne çıkıyor. Bu çeşitlilik, kitabın her okurda farklı bir yankı uyandırmasını sağlıyor.

Ahmet Serdar Oğuz, şiirlerinde sadece bireysel bir iç hesaplaşma sunmuyor; aynı zamanda toplumsal meselelere de duyarlı bir bakış açısı getiriyor. Siyahi İlmek’te Bartın’daki maden faciasına, Kudüs Yenilgisi’nde ise Filistin’deki insanlık dramına dikkat çekiyor. Bu şiirler, şairin sadece bir tefekkür yolcusu değil, aynı zamanda bir toplum gözlemcisi olduğunu gösteriyor. Oğuz, bu parçalarda acıyı ve öfkeyi bir araya getirerek, okuyucuyu harekete geçmeye çağırıyor.

İclâl Bir Muamma, şairin hem kişisel hem de evrensel bir yolculuğu yansıtan, duygu ve düşünceyi içtenlikle birleştiren bir kitap. Okuyucuyu sadece estetik bir deneyimle değil, aynı zamanda derin bir sorgulamayla baş başa bırakıyor. Oğuz’un şiirleri, modern dünyanın karmaşasında kaybolmuş bireylerin, Anadolu’nun manevi mirasıyla yeniden anlam arayışına girmesine olanak tanıyor. Bu nedenle, kitap hem şiir severler için bir edebi hazine hem de tefekkür arayanlar için bir yol gösterici niteliğinde.

Ahmer Serdar Oğuz – İclâl Bir Muamma – Sokak Kitapları Yayınları – 2025

Yazıyı Paylaş:

By Mustafa Uçurum

Tokat doğumlu. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Adapazarı’nda; üniversiteyi Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okudu. Arkadaşlarıyla Martı dergisini ve Yitik Düşler Edebiyat dergisini, daha sonra Tokat merkezli Polemik dergisini çıkarttı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir